17 Kasım 2014 Pazartesi

69 - İSİM / ŞEHİR / BİTKİ - YILMAZ ÖZDİL

YILMAZ ÖZDİL
BASKI:  1. Baskı
      Mayıs 2012
YAYIN EVİ:  Doğan Kitap
      435 Sayfa
İlk defa Yılmaz ÖZDİL okudum. Bu etkinlikler olmasa bazı kitapları hayatta okumam herhalde. Gazeteci olarak takip ettiğim bir şahsiyet de değil. 

Nasıl buldun diye sorulacak olursa cevabım iyi olurdu. Ama yine de kitaplarına para vermezdim. O da işin farklı bir boyutu sanırım. Ev arkadaşım bir arkadaşına hediye edecekti iki yıldır evde duruyor :)))))))

Kitapta beğendiğim ve beğenmediğim bölümler kıyaslanacak olursa beğendiklerim daha fazla çıkar sanırım. Yazar bir çok meseleye kendini yenileyememiş ( demek istediğim en ilericisi 1930'lu yıllara takılıp kalmış ) tipik Kemalist gibi bakıyor. Bu da beni biraz sıktı. Şimdi bu gün daha iyi durumda olan siyasal akım var mı deseniz bence yok. En azından devlet yönetimi konusunda daha iyisi yok.

Kitapta bol bol muhalefet var. Zaten yazarımız bir gazeteci ve kitaptan anladığım kadarıyla köşe yazılarını derlemiş. Birçok konu güncelliğini koruyor. Bu arada öğrendiğim epey bilgi de var kitapta.

14. sayfadaki "10 Kasım" başlıklı yazıyı okuyunca tv izlemeyen ve gazete okumayan birisi olarak ağzım açık kaldı. Orada anlatılanlara göre ( ki doğrudur muhtemelen ): Meclis Dolmabahçe Sarayı'nda 17 Kasımda 1. Abdülmecid'in 150. ölüm yıl dönümü anma etkinlikleri düzenlemiş. Buraya kadar tamamen olmasa da biraz masum bir etkinlik gibi görünüyor değil mi? Ama ilginçlik işin tarih kısmında peki olan ne? 17 Kasımda 1. Abdülmecid ile alakalı hiçbir önemli olay yok. Şimdi diyeceksiniz ki bu tarihte ne olmuş :))) Okuyun bence.



Vatan sevgisi, sorumluluk almaktır.     Sayfa 11

Öcü kahkahadan korkar
Hayata hep gülümseyerek bakın     Sayfa 13

Yurtsever'in salağı hain'den fazla zarar verir yurda.     Sayfa 15

Domuz bağından yırtsan bile...
Gülmekten ölürsün bu ülkede.     Sayfa 54 ( en sevdiğim Türkiye tespiti )

Nerede okuduğun değil, hayatı nasıl okuduğundur önemli olan.     Sayfa 143

Bir de Osmanlının son dönemlerinde bir washington büyükelçisi atanıyor. ("Tüfek" başlıklı yazıyı okurken tek eksiğimiz olan tek perdelik komediydi o da tamam oldu dedim ) Kendisi Fransız eşi Amerikalı şaka gibi resmen.

Daha fazla dedikodu yapmayayım merak edenler olursa alıp okusunlar.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder